Modada 2011 nasıl geçti?

01.02.2014 08:43
Bir yıl elan hızlıca geçip gitti. Moda dünyasında neler oldu, neler konuşuldu? Gelinliklerin kat plana çıktığı vokal düğünleri, burkini modası, lüksün çocukların hayatına etkisi vs... aha 2011 yılının modasından notlar.
 
Her yıl, yenilikleri birlikte getiriyor. Bir şeyleri geride bırakırken yeni olaylara kapılarımızı aralıyoruz. Moda dünyasında da pozisyon öte değişik sayılmaz. Türkiye'de bile nispeten devingen bir yıl yaşandı. Modaya cephe veren etkenlerin sayısı artık eskisinden henüz fazla. 
 
Moda değil, antimoda 
 
2011 yılında özellikle kış aylarına damgasını vuran akımlardan biri antimoda olarak da malum grunge akımı oldu. 90'lı yılların salaş modası diyebileceğimiz grunge, son şahlanışını yaşadı 2011'de. Devamı da geliyor, 2012'de de onu aramızda göreceğiz. Birbirinden öte farklı tarzları bir arada kullanmaya müstenit bu stilin 2011'de öne sâdır yönü henüz gösteriş olması. örneğin payetli bir eteğin üzerinde oldukça salaş bir parka gördüğünüzde şaşırmayın. Bu akımın en kuzey parçalarından biri mebzul ve elde örgülü hissi veren kazaklar. Bu mebzul yünlü kazakları mütemmim ise umulmayan bir şekilde ipek, saten gibi aşırı kumaşlar. Normalde grunge denince akla derin ve ışıksız tonlar gelir. lakin bu yıl kış az çok renkli. Bu mevki grunge akımına bir şekilde yansıdı, elan pastel tonlar evet da kombinasyonlar gördük. Bir gayrı yansıması ise aşırı fiyatlı ürünlerle aşırı daha uygun fiyatlardaki bir ürünü birbiriyle kombine edebiliyorsunuz ki bu da yapmacık bir vizyon ile sonuçlanıyor. Bu akımda bellik değil nitelik yöre planda. Ve ne kadar zıtlık varsa o denli uyum var demektir... 
 
Tezatlar bir arada 
 
Modacılar için hayli saksı karıştıran bir yıldı 2011. anca diyoruz zira tasarımcıların biri 'a' derken bir öbürü 'z' dedi. örneğin papyonlar, erkeksi kesimler, ilavesi smokinlerle dolup taşan podyumlar gördük. öteki taraftan 1960'lı yılların yeni baştan yaşandığı hissini veren bir yıl geçirdik. Hanımefendi, durgun ve kemiksiz parçalar ile tek görmediğimiz denli okkalı elbise ve etek gördük podyumlarda. Vitrinler bile podyumlardan değişik değildi. açıkçası moda, hanımefendilikle maskülenlik ortada gidip geldi. ama mahsustan uzun eteklerin her bölüm tarafından peynir yemek üzere tüketildiğine bakılırsa kazananlar belli gibi... 
 
Kırmızı halıda iddiasız kıyafetler 
 
Malum al halı geçişleri moda dünyası için vazgeçilmezdir. Bir podyumu hatırlatır. henüz piyasada olmayan ürünlerin sergilendiği bu kırmızı mekân moda dünyasının da rotasına katkıda bulunur. Bu yıl al halıda şu denli kesif görmediğimiz kıyafetlerle yönetim salladı yıldızlar. Dekolteden çok, renkleri ve dokularıyla öne sâdır enikonu alçak gönüllü kıyafetler giymişlerdi. 
 
Modanın düğünü 
 
Nisan ayında evlenen Prens Williams ve Kate Middleton'un düğünü tam bir moda şovuna dönüştü. Düğüne kadar peçe üzere saklanan 'gelinliği kim tasarladı?' sorusu düğüne uğrun mevrut Sarah Burton'ın görüntülenmesi ile aydınlandı. Düğünden çok, yeni Prenses'in gelinliği konuşuldu. Konuya uzun dalanlar tabii ki bloglar oldu. Gelinlikteki düğme sayısından mücevherlerin tasarımına, ayakkabıların yapımına denli her ayrıntıyı nazar boncuğu yek işlemişti blogerlar. Gelinlik ne kadar mütevazı olsa da izam etmek modanın mizacı galiba... 
 
Aşçıların divasının tercihi burkini 
 
Hayat sürprizlerle dolu gerçekten. Aşçıların divası olarak malum Nigella Lawson, ülkesi Avustralya'da nisan ortasında burkini ile denize girince Daily Telegraph'a kolluk oldu. Dünyadaki tesettür moda bloglarında da bu yüklem gen alan buldu. mevzi bulmayacak kabil değil gerçekten. gerçekte birçok tesettürlü sıfır eş da denize bu kıyafetlerle girebilir. deniz kıyafeti mayo ya da bikiniymiş kabil bir algıyı dayatmayı başaran medya kanalları, haliyle bu görüntüde şoka uğradı ve bu tayf 2011'e damgasını vuran karelerden biri oldu. 
 
Alexander McQueen yılı 
 
2010 yılında hayatına son veren modanın dâhi çocuğu McQueen, 2011'de bayağı hayata yeni baştan döndü. Modacının ölümü, ismine ve işlerine gösterilen ilgiyi artırdı. New York'taki Metropolitan konuşma Müzesi'nde sergilenen Kostüm Enstitüsü'nde gerçekleşen Alexander McQueen sergisini, 661 bin 509 erkek görüşme etti ve böylecene sergi, müzenin 141 senevi tarihi boyunca en mebzul ziyaret edilen 8. sergisi oldu. 
 
Dior, Galliano'yu kovdu 
 
2011'de moda dünyasında bomba etkisi fail olaylardan biri kuşkusuz Dior moda evinin, baştasarımcısı John Galliano'yu gözünü kırpmadan kovması oldu. Modacının Paris'te bir kafede bezirgân bir tekme rasist sözler söylemesi ve bunun internete sızmasının ardından Dior modacıyı kapı hariç etti. Galliano'dan sonra birçok isimden bahsedildi lakin bellik kendi içinden bir modacı ile çalışmayı tercih etti. sonuç ise Dior adına bir rüya kırık1lığı oldu. Yılın en orta defilelerinden birine imza attı modaevi.
 
Lüks, çocuklara da bulaştı 
 
Moda dünyası bu sene bakir pazarlar arayışında çölde yalgın bulmuş üzere berhudar oldu. mahsus şatafatlı moda markaları enik modasını ele geçirdi. hesap Türkiye'de de değişik değildi. Ne de olsa çocuklar da anneleri derece ağır olmalıydı. Tasarımcıların bu edinme hırsının kurbanı tabiî ki çocukların masumiyeti oldu. Koleksiyonlardan en reaksiyon calip parçalardan biri Burberry'nin 1 matem grubunu da kapsayan deri mini elbisesiydi. Bu kıyafet birçok moda blogunda kıyasıya eleştirildi. Bebeklere ve çocuklara nisai öğeler içeren ürünü pazarlamakla suçlanan bellik için 'modayı kör bir şekilde kullandı' yorumu yapıldı. aba blogerlar da markaya balaban tepki gösterdi. 
 
Online defile dönemi 
 
Moda dünyası senelerce cemi kendi içine fersiz yaşadı. Modacılar tasarladı, insanlar giydi. Defilelere gidenler belli, değerlendirme yazanlar belli çevrelerden ibaret kaldı. Gelişen uygulayım bilimi ise en geniş modanın taşlarını yerinden oynattı. kısıtlanmış bir çevreye hapsolan modayı dünyaya açtı. sokak kültürü modanın içine sızdı. zira sokakta natürel olarak oluşan stiller modacıların esin panolarında alan almayı başardı. Modanın peşinde koşan kalabalıklar yerini modanın takip ettiği kitlelere bıraktı. daha çok televizyon izlemeyen, bülten almayı nahak bulan bu kitleye ulaşmanın yolu ise içtimai medyadan geçiyordu. asırlık firmalar, toplumsal medya sayfalarıyla gençlere seslenmeye başladı. Defileler online hale geldi. O derece ki Londra Fashion Week'te online defile listesi da asıldı. Blogerler için bile 2011 olabildiğince artağan bir sene oldu. Defilelerde moda editörleri ile benzeri sıradaydılar. Moda editörleri buna biraz içerlese de modanın blogarlardan vazgçemeye niyeti yok.